10 Temmuz 2009 Cuma

At kuyruklu Sinyorita

Bir baktım. En başta sadık kalacağım diye başladığım kronolojik sıradan kopmuşum. Hatta Cat ve Börekçi arasındaki önemli bir ilişkimi yazmamışım bile. Atlanacak ilişki değil aslında.

"Liseli"nin yıllar sonra da en önemli fantazi malzemesi, en yaygın fetişlerden biri olmasını çok iyi anlayabiliyorum. Çünkü böyle güzel bir şey olamaz. baklavalı çoraplar, 1 santim için kızların anneleriyle babalarıyla, müdür muavinleriyle kavga ettiği etekler, bembeyaz gömlekler, saçları kalemle toplamalar... Dehşet ya, dehşet.

Ara nağme:
Yanlış anlaşılmasın, şu an 25 yaş altına gerçekten de zerre kadar ilgim yok. 30 plus'a daha bile sıcak bakıyorum.


Neyse,
Lise yıllarında, libido bir erkek için gölge gibi bir şeydir. Her an onu takip eder. Düşünün, izlendiği günden 20 sene önce çekilmiş, hadi fiziksel - estetik güzelliği geçtim, rahibelerin filan havada uçuştuğu (sonuçta dini bir figür) alman filmlerini izleyip kendinden geçen bir nesilden bahsediyorum. O güzelim kızlara, güzel güzel eteklere, incecik bileklere, o genç kız işvelerine nasıl dayansın. Dayanamıyo zaten. Bir sürü erkek, ergen olduktan sonra bile ergenlik sivilcelerinden bi 4 5 sene kurtulamaz, ben ona bağlıyorum. Sistem bi yerden patlak veriyor .

Lafı uzatıp yine aslı unutan T.İ hemen anlatacağı kız arkadaşına geri döner.

Adı Esra'ydı, kod adı da: Sinyorita. Bizim okulun italyancayla uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen, büyük bir italyanca öğrenme hevesi vardı. Lisede bir insanda böyle bir bilinç olması enteresan, insan şimdi bakınca helal olsun diyor. İtalya'ya gitmişti ve bir yaz orada bulaşmıştı bu hastalık ona. Öğrendi de ha. Çatır çatır konuşuyordu üniversite yıllarında (o sırada ayrıydık tabi) Hatta italyan bir kocası varmış şimdilerde. Ben tabi salak. Zannediyorum ki italya'ya gitti, "prontooore mrontoore dil hoşuna gitti, sevdi. alakası yokmuş :). Şaka tabi, mutluluklar diliyorum buradan Sinyorita'ya. Hala konuşuruz arada bir.

styletips101.com diye bir siteden alıntıdır.
Bazı kadınlar vardır ki, en temel saç şekli olan düz at kuruğu onlara inanılmaz yakışır.

Sinyorita bir baktı mı, dünyaları durdururdu. Hani bazı kızlara at kuyruğu saç inanılmaz yakışır ya, nike reklamlarında filan görürüz. İçimiz gider. Kimsenin adına konuşmayayım, içim gider, cız eder. Tam olarak öyle bir kızdı, hala da öyle. Bi %20 filan koymuş gerçi, olsun. O %20'nin de ayrı bir güzelliği yok değil.

Sinyorita'yla aramızdaki aşk aşağıdakilerden hangisine benziyordu?
a- Büyük bir aşktı
b- Şiddeti vasatın altında ortalama bir aşktı
c- Güzellik her şeyin önündeydi, kör olmuştum
d- hiçbiri
e- hepsi


Sinyorita'ya aşkımız format olarak bu yukardakinin tamamına benziyordu, çünkü biz üniversiteye hazırlanan Türk gençleriydik ve test çözmek hayatımızın anlamıydı. O yüzden bu aşkı bile anlatırken klavyem test sularına çekiyor beni. O yıllarda libido gölge gibi takipçi dedim ama çok da stresli bir dönem.

Ben hayatımın hiçbir döneminde bu işlerden uzak kalamadığım için test mest dinlemiyordum bir yandan, ama şartlar da ortadaydı. a mı be mi seçmek zorundaydım günde en az 300 kere. Tahmin edebileceğiniz gibi a :))

Öpüşmenin en zevkli olduğu yıllar, heer kuytuda, her fırsatta. Çok güzel yıllardı. Kafamda hiç çakallık yoktu. Niye ayrıldık, o başka şehre ben başka şehre gitmek durumunda kaldık. Ayrılmayacağız, biz böyle de götürebiliriz yeminleri ettik. Klasik sorudur zaten, "ilişki ve mesafeler". Uzaktan bir ilişki yürür mü? Cevap veriyorum: Nah. (yani benim için)

Sinyorita'dan öğrendiklerim:
Bir kere kafaya bir şeyi taktı mı yapan bir kızdı. Ayrıca bir kızdan ayrılmanın mantıklı gerekçelerle gerçekleşebileceğini öğrendim. Yani duygusal hezeyan, ayrılıkla beraber default gelen bir şey. Aslında hiç gerek yok. Çok önemli bir ders bence... Ayrılık, çoğu zaman mantıklı olabilir. Üzülünücek bir şey değil, sevinilicek bir şeydir de aynı zamanda. Karşı tarafla iyi de ayrılsan kötü de ayrılsan. Pek toparlayamadım, ama umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.

Sinyorita'ya sevgilerimle...

3 DIYECEGIM ODUR Kİ...:

Edward Ander dedi ki...

lise aşkları genelde böyle biter zaten. ve muhtemelen bir dış etken yüzünden bittiğindne olsa gerek sonradan hatırlandığında daha bir tatlı olur.

zaten lisede ayrılmayıp unide de ilişkilerinde inat edenler evleniyorlar.

LİLİTH dedi ki...

başka şehirlerde olunca bir ilişkinin neden yürümeyeceği konusuna da değinmeni arzu etmekteyim:))

athırsızı dedi ki...

aynne katılıyorum. gözden ırak gönulden ırak. kendımden bılıyorum

 


TEHLİKELİ İLİŞKİLER © 2008. Design by: Pocket