1 Kasım 2010 Pazartesi

Bloglar kadınlara benzer! Yıldönümleri.

Bazen blogları kadınlara benzetmeden edemiyorum. Çünkü ikisine de sürekli yazmak gerekiyor. Ancak hakkını vermeliyim ki, blog daha vefalı, ne yazarsam yazayım, ya da ne kadar yazmazsam yazmayayım, alınma gücenme yapmıyor. Bu arada, kaç zamandır yazmıyorum, bir sürü kişi, nerelerdesin diye soruyor hala. Aylardır bu kuş uçmaz, kervan geçmez blog'a hala uğrayan herkese çok teşekkür ediyorum.

Kaleme almam gereken konu şu sanırım:
Blog'a verilen ara. Valla pek bir açıklamam yok aslında. Ancak ille de bir "savunma" isteniyorsa...

Bence blog'a verdiğim arayı normal karşılamak gerekiyor. Sonuçta, Tehlikeli İlişkiler'i takip edenler nasıl birisi olduğumu az çok biliyorlar. Herhangi bir şeye uzun süre bağlı kalınca karıncalanmak gibi bir huyum var. Tehlikeli İlişkiler'le de münasebetim bir yılı geçmişti. Dikkat! 1 yıl. Bir ilişki ve bir yıl dedin mi, ben buna tehlikeli ilişkiler değil, Tehlike Çanları derim. 1 yıl demek, bir kere kafadan, "yıldönümü" filan demektir. Yıldönümlerini genel olarak sevmem. Aklıma hep "eskimek" fikrini getirirler.

Yıldönümü

Kadınlar şu konuda genellikle büyük bir yanılgı içindedirler. Onlar, erkeklerin, yıldönümlerinin seremoniyal kısmından çok rahatsız olduklarını düşünürler. Özellikle şu ikisinden:

1- Hediye almak,
2- O güne özel bir program yapmak

Aksi durumlarda, yani bu işin bu iki sacayağından bir tanesi sekteye uğradığı zaman:

"Benimki sağolsun kalastır öyle konularda, hiç düşünmez, hatta unutur." demeye bayılırlar.

Hatta bazıları bunu söylediklerinde sevgililerinin/eşlerinin "daha bir erkek" olduğunu filan hissederler. Yemezler. Kolayına kaçmayın. Herkes bilir ki erkeklerin genelde bunlarla hiçbir problemi yok. Eğer ki sadece ve sadece mutlu sonla bitecek bir şey için hazırlık yapmaktan bahsediyorsak, erkekler feriştahını yapar. Bunda erkeği rahatsız edecek hiçbir şey yok. Ancak ya altında başka anlamlar varsa...

1- Hediye konusu:

Kadınlara hediye almak konusunda şerbetliyiz biz. Daha konuşmayı bilmiyorken, daha ellerimiz bir şey tutma melekesi dahi kazanmamış kadar bebekken, babalarımız boynumuza "Anneler Günün Kutlu olsun Annecik" diye bir not asıp, büyük bir hediye paketinin üzerine oturtuyor adeta bizi. Biraz aklımız ermeye başlayınca, "lan keşke şu sevgililer gününde benim de hediye verebilecek bir sevgilim olsa" diyoruz. Öylesine terbiye edilmişiz biz, özetle biz erkekler birer Hediye Machine'iz. Düşünün ya, böyle bir şey olabilir mi? Keşke bir sevgilim olsa da "davşanlar gibi sevişsem" dememişiz de, bunun acısını bile "bi hediye bile alamadım, çok yalnızım" üzerinden yaşamışız. Böylesine safız. Düşünün, biz o kadar masumuz ki, kadınlar bazılarımızı "aydönümü" diye bir şey olduğuna bile inandırmışlar. Ya ben aydönümünü kutlayan çift görmesem, bunları yazmazdım. Gördüm, aydönümü kutluyolardı, yeminle.

Ulan aydönümü diye bir şey varsa, götdönümü diye bir şey de var. Hadi bakalım, bunu da erkekler uydurdu.

Tanımı şu: G.tdönümü, o ilişkide ilk kez canın istemeyip de sevgiline arkanı döndüğün günü işaret eder. Bana inanın, aydönümünden çok daha önemli bir gün bu. Düşünsene, ilk kez canının istemediği gün. Bana göre her sene muhakkak anılması, hatırlanması gerekir. Her g.tdönümü seneyi devriyesinde sevgiliye hediye olarak pastırma, sucuk, sarımsaklı mantı vs alınır. O günün akşamı hepsi afiyetle yenir. Akşam da çiftler birbirlerine arkalarını dönerek, gönül rahatlığıyla yatarlar. İşte g.tdönümü.

G.ödonümü

2- Program konusu:

Ya bak ne anlatıyodum laf yine nerelere geldi. Hediye alımından bahsediyordum. Hediye konusunu geçtik. Beni ikna edemezsiniz. Öteki neydi? Hah, özel bir program yapmak. Bir erkek düşünün ki, gerçekten güzel bir yemeğe hayır desin. Var mı böyle bir ademoğlu, yok! O erkek ki bunun için elinden gelen en güzel programı yapmasın. Üstelik yemekten sonrası da oldukça vaatkar olsun. Gülerim. Hanımlar, dünya üzerinde böyle bir erkek yok. Tartışmam Umarım sizi, yıldönümlerinin asıl probleminin hediye, özel yemek vs olmadığına ikna edebilmişimdir.

İlişkilerde, yıldönümlerini kutlu ve mutlu bir gün olmaktan çıkaran taraf kadınlardır. Üstelik bu günü zorlaştıran onların güzel bir yemek, güzel bir hediye beklentisi kesinlikle değildir. Elbette ki tüm hanımlar, beraber oldukları insanla önemli bir gün yaşamaya, hediyelerin en güzeline, mekanların en şıkına, en ince şekilde düşünülmeye zaten layıklardır. Bunun nesinin lagalugasını yapayım. Bu günleri geren şey, muhasebedir. İlişki muhasebesi. Ya ben zaten muhasebe lafına zaten yeterince gıcık oluyorum o p.storoz ortağım yüzünden, muhasebe gibi gıldırgıcık bir kelimeyle ilişki gibi güzel bir kelime yanyana getirdiğin zaman, iş iyice çirkinleşiyor.


Kadınlar, yıldönümlerinde işte bunu yaparlar. İlişki muhasebesi, yani, gereksiz ciddiyet! Gereksiz ciddiyet, yorar. Yapmayın. İlişki muhasebesi, bir ilişkinin her evresinde gericidir, yorucudur, kasıcıdır. Bu evreleri kronolojik olarak yazıyorum:

İlişkinin bebeklik evresi,
ilişkinin başlangıç evresi,
ilişkinin olgunluk evresi,
ilişkinin ileri evresi,
ilişkinin daha ileri evresi,
ilişkinin duraklama evresi,
ilişkinin düşüş evresi,
ilişkinin lale devri evresi,
ilişkinin tükenmişlik evresi,
ilişkinin bitmişlik evresi,
ilişkinin evlilik evresi.

İlişki muhasebesi, bu ilişki nasıl başladıdan girer, bu ilişki nereye gidiyordan çıkar. Yetmez. Adamın kıçından bi daha girer, ama ordan çıkmaz. Lüzumlu haller dışında İlişki muhasebesinin önündeki camı kırıp düğmeye basmayın. Lüzumsuz kullanları mutlaka cezalandırın.

Neyse, neler neler yazacaktım. Yine konuyu saptırdım.

Mevzuya dönüyorum:

Oluşturduğum altlık sizi ne kadar tatmin etti bilmem, ama Tehlikeli İlişkilerle de iş bir yılı geçince ben de doğal olarak ben de yine karıncalandım. Öyle bir terbiye edilmişim ki, "yıldönümü geldi, topla g.tu oğlum T.İ. diye". Tehlikeli İlişkiler de beni sıkboğaz edecek gibi hissettim. Ve evet, sağlıklı bir erkek tepkisi verdim. Yani, hayatıma başka bloglar girdi. Belki onlar Tehlikeli İlişkiler kadar güzel değillerdi. Ayrıca onlarda o kadar emeğim de yoktu, keza onların da bende. Ancak mevzu zaten bunlar değildi. Başka bloglarda, farklı konularla ilgilenme fikri daha güzel geliyordu. Üstelik de kısa kısa. O bloglardan da çabuk soğuyordum. Kısacıklardı, mikro bloglardı onlar. Bir nevi quickie! Tek cümleden oluşuyorlardı. İsimleri twit'ti.

Tövbe ettim, twit yok. Bence şimdi yine Tehlikeli İlişkiler zamanı, kod adını bile bilmediğiniz çok kadın, onlarla ilgili anlatacak çok şey var.

Bu post'u lütfen bir geri dönüş mektubu olarak kabul ediniz.

Sevgilerimle
T.I

26 DIYECEGIM ODUR Kİ...:

küfkedisi dedi ki...

yeni maceralarla tekrar aramıza hoşgeldin o zaman T.İ.

T.I dedi ki...

Hoşbulduuuk.
Asıl siz re-hoşgeldiniz.

cipim dedi ki...

uuu beybi T.İ gelmiş. bir hareketlenme oldu bende :)

T.I dedi ki...

Merhabalar,

Gördüğünüz gibi, bugün her mesaj atanı kapıda karşılıyorum. Dındın dındın.

"leb" demeden... dedi ki...

şimdi T.İ.cim (cim diyorum ama?)

ilk olrak takılıyorsun karı-kız peşine. bizi ihmal ediyosun. bak hepimiz farkındayız ve sesimizi çıkartmıyoruz. peki neden çıkartmıyoruz? çünkü bize burada yazacaksın nihaheho

2. olarak g.t dönümünü çooook beğendim. bi sevgilim olsun (olsun lan artık! salak mısınız olm siz. boşum) cidden yapıcam bunu.

son olarak her sevgilime söylerim, "bana özel günlerde hediye almak zorunda değilsin. bi kutlarsın bi öpersin yeter. yalnız ola ki alırsan ve o aldığın sadece bi "hediye" olursa emin ol çok uygun bi şekilde kullanırım bebeğim" diye.

parfümmüş, kazakmış, ayakkabıymış... tamam seviyorum ama bunları bana bi arkadaşım da hediye almış olabilir, ailem de alabilir, vs sevgilimin verdiği hediye özel olmalı. o kadar...

hoş geldin. hoşluğumuza geldin :)

fortfolio dedi ki...

Geç keşfedip, hemen tüm yazıları okuyup, çok beğendiğim blogu, susmasına rağmen, bookmark'a almıştım.
öylesine "bi bakiim yine yazmamıştır ama olsun" kontrolünde gördüğüm geri dönüşe çok sevindim.
Eğlenceli, zeki ve kelime oyunlarıyla dolu Tehlikeli ilişkiler tam gaz devam etsin, bekleme yapmasın lütfen!

Talisman dedi ki...

Yine genellemeler, yine kendinden yola çıkıp tüm insanlığı aynılaştırmalar.
Olsun, yazdığına çok sevindim, özlemiştim. :)

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

dokuz milyon yediyüz altmış üç bin
iki yüz saniye sonra hoşgeldin.
Unutmuştuk aslında!
U(YKSZ)

T.I dedi ki...

@Leb-i Derya : "Ayakkabıymış" mı? "Ayakkabıymış" mı? hiç inandırıcı değil :))

Benim bildiğim, bir kadın sıradanlık ve ayakkabı arasında asla paralellik kurmaz. Eminim boş bulundun.

"sevgilimin verdiği hediye özel olmalı."... Sevgilin aldığı için özel oluversin. Olma mı?

@Fortfolio: Çok teşekkür ederim. Çok incesiniz.

@Talisman: Tag'ledin beni tag'ledin. "The Genelliator" diye. Ne yazsam öyle diyosun. Vaz da geçmiyorsun. Ne yapıcam bilmiyorum. :) Teşekkürler, bu arada.

T.I dedi ki...

@Uykusuz// uyurgezer:

Sayıları her zaman ciddiye alırım.

9.763.200 sn. demişsin.

60'a böl: 162.720 dakika eder

bi daha böl 60'a:
2712 saat eder
böl 24'e: 113 gün eder.

Son yazımı ne zaman yazmışım?
10 Temmuz

10 Temmuz'dan 1 Kasım'a gün sayıyorum:

113

Vay canına!
Gerçekten hesaplamışsın.


Ne diyeceğimi bilemedim :)

Sadece birkaç bölme işlemiyle bile mutlu olabilen kişilik.

T.I
Sevgiler

"leb" demeden... dedi ki...

@T.İ.
nasıl inandırabilirim? cidden ayakkabı benim için özel günleri geçiştirme hediyesidir.

hele hele erkekler özel bi gün yaklaştıkça gözünün içine bakarlar ya. vitrinde bi şey beğen de girsin ödesin kurtulsun diye, çok şaşpirik oluyosunuz olm. o adamı dakkasında terk ederim la ben.

Talisman dedi ki...

:) Ama biraz öylesin.
Mesela bu son genellemeni alalım, aslında erkekler hediye filan alır o değil sorun diyorsun ya, o zaman evli olup da hediye alamayan program yapamayan adamları nasıl açıklıyorsun? Ciddiyeti mi kalmış, evlenmiş işte daha ne kadar ciddileştirebilir bir ilişkiyi kadın? :) Basbaya da bazı erkekler hediye almaktan nefret ediyor, bazıları da program yapmaktan, bazıları da senin dediğin sebepten sevmiyordur. Ama tek doğru yok. Benim dediğim sadece bu.
Sevgiler.

T.I dedi ki...

@Leb-i Derya: Erkek ister, sevdiği güzel, işine yarayacak bir şey alayım. Kadın yorumlar, hediyeyi alıp kurtulmak istiyor. No comment.

Talisman: Ben size ilişki muhasebesinin tek amacının ilişkiyi daha da ciddileştirmek olduğunu söylemedim ki. Nereden çıktı "daha da ciddileştirmek"? Siz söylediniz :).

Büyük hizmet!

Şimdi, bir ilişki muhasebesi yapan kadının zihninin dehlizlerindeyiz.

İlişki muhasebesinde kod şöyle çalışıyor.

İlişki level'ına bak.

if
ilişkiyi bir level daha yükseltme şansın varsa
then
yükseltmeye çalış

if
ilişki evlilik modundaysa
then
Finish him!


Talisman'ı uyuz etme mode on:

bir erkek, hediye alma ve program yapma fikrinden soğumuşsa, bunun ardında mutlaka onu yıldırmış kadınlar olmuştur.

-------------

Şaka bir yana,
Dediğinizde tabii ki de haklısınız. Herkes aynı değildir. Sizin de yazdığınız gibi binde birler mertebesinde istisnai durumlar olabilir, neden olmasın. İstisnai de olsalar :P

"leb" demeden... dedi ki...

o mantıkla ekmek makinası, epilasyon aleti, mutfak robotuna filan bayılmamız lazım :))) işimize yarasın ne la :))) tembeller...

olmazzz... düşünülecek!

D.M dedi ki...

zamanı gelmişti artık dönüş yapmanın

T.I dedi ki...

@Leb-i Derya: Çok şükür ki, hayat bana kadınlarla atışmamayı öğretti. Düşünülmüş hediye, erkek için büyük artı puandır tabii ki. No problem for me.

@D.M: Teşekkürler.

Talisman dedi ki...

Son bir soru: Evli bir kadın yıldönümünde ilişki muhasebesi nasıl yapar? Yani muhasebe edecek ne kaldı ki? Hala anlamadım ben bunu.

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

o gün gelsin de hediye alıyım romantik bi yemek yiyim diye yanıp tutuşan erkek te gördüm, hay allah nasılda unuttum aklımdan gidivermiş diyip triplenenide..aynı modellerden bayanlarda da var tabii ki..bunlar birbirine denk gelse de ortalık güllük gülistanlık olsa.. uyuyup gezerken arada bakıp öldü mü acaba diyodum..kapıya notta bırakmadım..twitgillere gitmiş meğersem..h.g. :D UYRGZR-.-

"leb" demeden... dedi ki...

@Talisman
bebeğim sizin "dünyanın sonu" dediğinize, biz kelebek deriz :)))

muhasebe edicek ne kalmışmış. ilahi...

Wanted dedi ki...

hoş geldin dostum

Talisman dedi ki...

Leb: siz, biz derken? Galiba gene erkek sanıldım. :)

"leb" demeden... dedi ki...

ehe olabilir böyle hatalar :)

T.I dedi ki...

@Talisman:
Demişsiniz ki:

Son bir soru: Evli bir kadın yıldönümünde ilişki muhasebesi nasıl yapar? Yani muhasebe edecek ne kaldı ki? Hala anlamadım ben bunu.

Bu sorudan anladığım kadarı ile, siz benden çok daha büyük bir şekilde evliliği "the end" olarak görüyorsunuz. Hatta daha başka bir felaket olarak. İlişki muhasebesinin bile yapılamayacağı bir tünel olarak.
Sorunuza da cevap vereyim tabii ki:
Eğer gerçekten muhasebe edecek ne kalsa, bu kadar insan boşanır mıydı?

Sevgiler
T.I

zey0zey dedi ki...

öldün sanmıştım

T.I dedi ki...

@zey0zey: Kötülere bir şey olmaz. ;)

athırsızı dedi ki...

valla ben o hedıye olayınada kılım. Yanı bole kanun gıbı bısey oldu. o gun almayayım da bı gun sonra alayım . Insan ustunde baskı olusuo. Hedıye ıstenılınce alınmalı ya. bırılerı ıstıyor dıye degıl

 


TEHLİKELİ İLİŞKİLER © 2008. Design by: Pocket