28 Aralık 2009 Pazartesi

Eski sevgiliden hayır gelir mi? Gelmez mi?

Bazıları der ki, "ex'ten next olmaz", bazıları der ki "eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağarmış", ama bazıları şöyle der "Eski sevgiliye duyrulur, özledim buna ne buyrulur."

Bu konu öyle bir konu ki bu işin doğrusu var mıdır yok mudur çok tartışmalı. Genel olarak ilişkiler konusunda kesin kararların her zaman daha sağlıklı bir durum olduğunu düşünmekle beraber "Eski sevgiliyle yeniden biraraya gelmek iyi midir? Kötü müdür?" sorusuna küt diye verilecek bir cevabım yok. "Aaa olmaz, ille de ver." derseniz. Yine vermem. Siz de alışın. Ben bu hayatta kaç kere ille de ver dedim de geri çevrildim biliyor musunuz? Biraz empati yapmış olursunuz. Ancak üzülmeyin, yazının sonunda bir final analizi yapacağım.

Kod adı Esquisse'di, Türkçe'si bildiğiniz eskiz. Ancak o böyle yazardı. Yani kod adını ben takmadım, kızın özbeöz nickname'i. Çünkü mimardı. Eli de acayip yetenekliydi. Her şeyi 15 dakikada karakelem çizebiliyordu. Yolda yürürken bazen bir bakmışsın yanından yürümüyor bir şeyler çiziyor. "Kızım bırak şu işleri bak geç kalıcaz" filan demeye kalmadan, o güzel bir şeyler çizmiş oluyor. Bir gün, "Ulan" dedim.

"Eloğlu ne kadar girintili çıkıntılı bina yapmışsa çizdin kara kara. Bi portresini çizmedin, onlar çıkıntı da, çıkıntı değil mi Djemba Djemba."


Ertesi sabah uyandığımda ise yanımda bir karakalem çalışma vardı. Djemba Djemba'yı çizmiş. Ulan insanın uyurken mi çizilir Djemba Djemba'sı dedim. Güldü. Sanki Djemba Djemba'nın portresi değil de, "Boynu bükükler, garip yetimler" filminin afiş çalışması. Olmaz dedim. Dinletemedim. Öyle ihtişamlı bir halini de resmetmedi valla. Kadınlarla ters gitmemek lazım.

Bugüne kadar Djemba Djemba üzerine yapılmış tek sanatsal çalışmanın, kendisinin uyku anına denk gelmesi sanatsal kariyerini başlamadan bitirdi diyebilirim. Ona da biraz moral bozukluğu olduğu oldu tabii. Ben de sonrasında kendisiyle kısa bi konuşma yaptım.

- Oğlum dedim, senin yolun zaten bu yol değil. Sanatsal oluşumlar içinde varolmak işin değil, işçisin sen işçi kal dedim giy dedim tulumları dedim. Hem işe biraz da iyi yönünden bak dedim. En azından kara kara bak filan dedim. Daha çok bozuldu.


Ustam seslendi uzaktan, giy dedi tulumları...

Esquisse, akıllı bir kadındı. Benden şöyle bir iki yaş büyük. Babası da mimar. O yüzden tuzu kuru. İstediğinde gidiyor ofise, istediğinde gitmiyor. Rahat bir hayatı var. Özenmiyordum desem yalan. Asla abartılı giyinmez. Abiye giyindiğinde çok güzel olur. Abiye dışında pek elbise giymeyen kadınlardan. Ben pek sevmem aslında o tarzı ama, gerçekten güzel yakıştırıyordu. Çok şıkır olmayan, ama hep yepyeni şeyler olurdu üzerinde. Güzel, özenli yemek yapan, kendisi çok az yiyen kadınlardan. Tam bir 7,0. KGG endeksiyle 7,2. Çok çekici bir kadın. Kumral, azıcık kemikli bir vücudu var. Yüzü de kemikli, ama göğüsleri gayet tatmin edici büyüklükte, bilekler ince. İşaret parmağında biraz deformasyon var kalem tutmaktan. Çok seksi.

Vücudunda ufak iki dövme var. Bir tanesi görünen, bir tanesine görünmeyen bir yerde. Görünmeyen yerde olan dövmesi çok güzeldi. Kendi çizmiş. Bir göz, ama çok güzeldi. Bacaktan popoya tam geçiş yerinde, ne güzel bir yerdir orası, o dövmeyi gören ve onda iz bırakan her erkek için çok küçücükk bir işaret, bir nokta koyduracağını söylemişti o dövmenin çevresine (50 yaşında filan). Bildiğiniz deli yani. Benim her zaman hoşuma gitmiştir böyle kendiyle zevkli oyunlar oynayan kadınlar.

Severim

Neyse bizim ilişkimiz iyi giderken, iyi giderken dediğim benim yine yemediğim bok yok ama Esquisse ile ilgili hiçbir sorunum yok, birden her şey tersine döndü. Ben aslında mutluydum onunla birlikte olmaktan. Gerçek anlamdaki karıncalanmamı yaşamamıştım, yaşayacak gibi de değildim. Ama o çok sorgulamaya başladı, agresifleşti. Bu kız böyle biri değildir. "İdare et oğlum T.İ" dedikçe içinden çıkılmaz bir hal aldı. Örneğin, benim işe geç gitmeme taktı kafayı. Lan sanane kadın. İşsiz güçsüz kalırmışım filan, akıl veriyordu. Kendi Arı Maya ya, bana akıl veriyor. Ben pek gelemiyorum böyle şeylere. Hiçkimseye de yapmıyorum böyle şeyler. Bencillik yok. Büyük bir kavgayla ayrıldık.

İşte burası zurnanın zırt dediği yer.

Bir ilişki bittiği zaman, ayrılan bir çiftin yeniden bir araya gelmesi işin özünde o kadar zor değil. Matematiksel olarak baktığında, onbinlerin, belki yüzbinlerin olduğu bir kümeden süzüp çiftleştiğin birisi var. Yeni bir süzüm yerine hazır süzülmüşe yönelmek aklen çok mantıksız durmuyor. Birçok insan bunu yapıyor zaten. Ancak iş burada bitmiyor. Bir ilişkinin Reload'unun çekilememesindeki en önemli etken, çevrenizedir.

İnsan bir ilişkisi olduğu zaman, ilişkide yaşadığı sorunları çoğu zaman göğüsleyebiliyor. O bana şunu yaptı ben de ona bunu yaptım, ben sütten çıkmış akkaşık mıyım muhasebesi, az adamla (yani iki kişi olunca) kolayca yapılabiliyor. Ancak bir ilişki ayrılıkla sonuçlandıktan sonra bu muhasebenin içine çevreniz de giriyor. Arkadaşlarınız, aileniz (benim için değil de genel olarak) falan filan. Özellikle kadınlarda daha çok bu durum. Ayrıldığınız gibi kendi aranızda değil başkalarıyla konuşmaya başlıyorsunuz.

Mesela, biz ayrıldığımızda Esquisse çevresindeki herkesle dertleşmiş, benim ne siksok bi adam olduğumu filan söylemiş yakın arkadaşlarına, babasına mabasına. Kadınlar çok daha sert bu konuda, valla telefon listesini sıradan ararlar adama bok üstüne bok atmak için. Ben daha masumum. Ben bi tek Lafonten'e dedim ki, "Olm bak bu karıdan bana hayır gelmez, baksana Djemba Djemba'yı nası çizmiş" Lafonten baktı zaten, "Olm sizin ilişkiniz bu çizildiği gün bitmiş" dedi. "Djemba Djemba... Ama beğenirsin, ama beğenmezsin, kariyer sahibi bi oyuncu. Uykusu onun özel hayatır. Ayıp ayıp filan dedi." Kafam da bozuktu beni güldürmek için dedi bunları.

Neyse, onun çevresinde, "Esquisse'in komik ve yakışıklı" erkek arkadaşıyken, babasının gözünde "Vay be efendi adama denk geldi bizim kız"ken bi anda, çok afedersiniz y.vşağın bayrak taşıyanı oldum. İnanın bu iki satte filan oldu. Esquisse desen, Lafonten'in gözünde, erkek düşmanı alet çizicisi, filan...

Velhasıl, bu işler yaşamadan öğrenilmiyor.

E şimdi şartlar bir araya gelse, biz nasıl birleşicez şimdi. Olacak şey mi? Netekim, Esquisse İngiltere'ye gitti ve 8-9 ay orada kaldı. Dönmeye yakın bana habire mail atmaya başladı. Ben de için için istiyorum. Bir sevgilim de var o sırada, ama karıncalar basmış durumda ortamı. İçim de istemiyor değil. Bi mail attım, açık açık yazdım durumu, ciddi bir ilişkinin zor olduğunu ama denemekten bir şey çıkmayacağını, bi' daha Djemba Djemba'yı güzellik uykusunda değil çizmek o sırada ona bakmayacağını filan aranti ederse gelince buluşmak istediğimi sdöyledim. Geldiğinde yeniden beraber olduk.

Biz mutluyduk aslında, o beni iyi tanıyor ben de onu, kafa da rahatlamış. İşler güzel. O biraz sosyal çevresinden koptu, çünkü ben onla bir şekil onun çevresine girersem bu işin olamayacağı belli idi, bunu da onunla konuşmuştum. Orada yavşak adamdım. Kötüydüm, kızı zamanında üzmüştüm, yine üzerdim. O bu hayata bir süre katlandı. Güzel de vakit geçirdik, ancak sonrasında tekrar İngiltere'ye döneceğini söyledi. Orda mimarlık daha bi bişeyler bişeyler saydı. Ben de tamam dedim. İyi gitmesine rağmen reloading işlemi yarım kaldı, çok pis erör verdi.

***

Tabii bu sadece bir örnek, çok yakın bir arkadaşımın süper başarılı bir rekonstrüksüyonu var mesela.

Son sözüm:
Exten next olur. Ancak eğer ilişki çok çok ciddi, evliliğe filan koşan bir ilişki değilse... İlişki çok ciddi bir ilişkiyse, eski sevgiliyle yolların tekrar kesişmesi bi noktada bana göre patlak verir. Sen patlatmasan, çevrenden biri patlatır bir şeyleri. İnsanlar hiçbir şeyi unutmuyorlar çünkü, bi yerde hop adamın g.tune sokuveriyorlar.

Esquisse'den öğrendiklerim:
1- Zaten biliyordum, yine öğrendim, yine öğrendim: Kadınlar çok konuşuyor.
2- Bir kız babasıyla çok yakınsa, ilişkiye girmeden önce bir daha düşün. (Bu konuyu belki daha sonra takrar açarım, önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum.)
3- Sanat için soyunmak, Djemba Djemba'ya göre değil.

10 DIYECEGIM ODUR Kİ...:

werther dedi ki...

şükür

T.I dedi ki...

Döndüm. Yılmı bitti ben mi bittim bilmiyorum ama, döndüm. Herkese tekrar merhaba.

küfkedisi dedi ki...

bence de eski sevgili tekrar devreye girebilir ama hak ediyorsa. nasıl ve neden ayrıldığın önemli bir kriter. bazen ilişkinin tekrar başlamasının sebebi bazı şeylerin tam olarak yaşanamaması, yarım kalması da olabiliyor.

Adsız dedi ki...

Yaşadığına sevindim doğrusu...
Bizde takipçilerin olarak korktuk valla T.İ. ciddi ilişkiye kaptırdı yaktı kendini dönmez artık diye düşünmeye başlamıştık:)

T.I dedi ki...

@küfkedisi: Senin cevabını M. Mungan vermiş bana göre...

"İstersen hiç başlamasın, bu hikaye eksik kalsın. Onca yaşananın ardından, yeni bir aşk yaramaazsın..."
Benim böyle genel bir duygusal bakış açım pek olamadığı için asla ve kat'a böyle düşünmüyorum.

Her şey olur. Sadece uzun vadede problem çıkar. Hızlı yaşamak lazım, eksik bırakmamak gerek bana göre. Önemli şeyleri üst sıraya alıp, heyecan çokken hepsini yaşamalı. İlişkilerde yarın ne olacağı belli olmaz. Eksik kaldı fikrinden gidersen bir yastıkta kocarsın gibi geliyor bana. Hızlı yaşa!

@Adsız: Yazmıştım, işlerim gerçekten feci yoğun bir hal aldı. Hiç de sevmediğim şeyler şu yılsonu mılsonu işleri. Hedefler zartlar zurtlar. Çok şükür bitti.
Daha sık yazabileceğim inşallah. P.storoz orgazmik haz yasadi ya, her gun ise erken gittim gec ciktim filan. Adam karisiyla yasayamadigi mutluluğu ben erken kalkinca yasiyor. :)

T.I dedi ki...

Bunun üzerine çok konuşup tartışabileceğimiz bir post olduğunu düşünmüştüm. Biraz okuyanlar anlatsalar kısaca başlarından geçenleri ne güzel olur.

Adsız dedi ki...

Eskilerle görüşme sebebim işim düştüğü içindir yalan yok:)mesela eski erkek arkadaşlarmdan biri organizatördü. O dönemde kenan konseri var vipte izlemeliydim ee napayım cocuk zaten hala peşimde ben de seni özledim ayağı falan çektim oh mis gibi izledim konserimi:P konserden sonrada sokakta görsem tanımam o şekil yani :P
ama bi kişiyi hala unutamadım geri dönüş olsa asla hayır dememde onunda sebebi yaşanmamış bir aşk olması yaşasam ondanda nefret ederdim kesin:)

LİLİTH dedi ki...

Yarım kalmışsa bişiler tekrar denenebilir tabi..Böyle bi durumda da neden bitmiş oldugu önemlidir:)

cipim dedi ki...

denizde çok balık varken neden dönüp dönüp eski balığı yakalayalım. kaçan balık büyük olur diyende istediği an benim popomu yiyebilir :)

hakuna matata dedi ki...

oncelıkle tanısalım ben senın blogunun kadın versıyonuyum. Yani kadın gözüyle kadın/erkek ilişkileri hakkında bık bıklıyorum. Buarada bastan okuyun demişsin sanırım ilk post bu (kafa yoramadım sımdı aralık mı temmuz mu baslangıc dıye mazur gor )

 


TEHLİKELİ İLİŞKİLER © 2008. Design by: Pocket