7 Ekim 2009 Çarşamba

Alet boyutları, alet cinsleri...

Kadınlar erkek cinsel organından sanki bir sopaymış gibi bahsetmeye bayılırlar. Kısa, uzun, şu kadar santim bu kadar inç. Bundan ne zevk aldıklarını çok iyi anlıyorum. Erkeklerde de var çünkü aynısı, aynısı değil de benzeri. Kadınlar, cinsel organ işini inhouse (şirketiçi) hallederler. Erkeklerde ise durum biraz farklıdır. Kadınlarınki şirket içi çalışan iyi bir elemansa erkeklerinki daimi bir freelancer'dır. Kadınların freelancer çalışanları ise göğüsleridir. Biraz daha bağımsız hareket edebilirler vücuttan. Onlar nasıl ki bizimkine sopa, kibrit çöpü möpü derler, biz de yeri gelir onların göğüslerine sivilce gibi deriz, limon gibi deriz falan filan... Bunların hiç birinde kızacak gocunacak bir şey görmüyorum. Olsa olsa alınacak ders olur.

Du bakiym

Bir erkek gözüyle bir durum değerlendirmesi yapmak istiyorum.

Hadi tamam sopaya benzettiniz. Ancak bir sopa, bir odun bile sırf boyuna göre değerlendirilmez. Cinsine bakılır. Meşe mi, çam mı, gürgen mi?

Erkek cinsel organı çok acayip bir şeydir. Bir kere özgürdür, cesurdur, asidir.

Özgürdür çünkü,
Konum itibarı ile tüm vücuda kafa tutmuştur. Ailesine isyan eden bir öğrenci gibi, "benim hayallerim var, içeride duramam" demiştir. Vücudun dışına konuşlanmıştır. Bu coğrafi konum ona her zaman özgürlük tanır. O, adeta biz erkeklerin vücutlarının uydusudur. Vücudumuz dünyaysa, o aydır. Zaten çalışma prensipleri de birbirlerine çok benzer benzer. İkisi de gündüz biriktirdikleri ışığı, gece yansıtırlar.

Cesurdur çünkü,
Senin en çekingen olduğun anlarda bile her zaman ne istediğini bilir ve ona göre bir duruş sergiler. Senin yaşayabileceğin güvensizlikleri çoğu zaman yaşamaz. Ağzın bazı kelimeleri dökmeye cesaret edemezken, inek gibi bi lafı etmek için geviş getirirken, o kellesini giyotinin altına koyuverir, "I am William Wallace" diye haykırır!. Dikkatli bakan bir kadın gözü onun halet-i ruhiyesini hemen çözer.

Asidir çünkü,
Yer zaman dinlemez, adamı rezil de edebilir vezir de. Senin isteklerinle onun istekleri her zaman örtüşmeyebilir. Ters düşebilir yani seninle. Böyle bir durum hiç akciğerlerimle başıma gelmmedi mesela. Çok koşarsam çok oksijen istiyor, yürürsem az. O öyle değildir. Sabah bi kalkarsın haberin bile yok. Senden önce uyanmış. Sanki senle beraber biri daha yaşıyor gibi.

Oysa, o hiç itibar görmez, yine de sevilir hayta. Yani çirkin bir şeyden bahsederken "Ne lan bu y.rrak gibi" deriz, ya da "S.k gibi olmuş lan suratın, kaç saattir uyuyosun" deriz. Bozulmaz böyle şeylere.

Erkekler bunları çoğu zaman dile getirmese de her zaman bu gerçeklerin farkındadır. Doğarken farkında olarak doğuyoruz zaten. O yüzden seviyoruz ve sahip çıkıyoruz. Bu güzel bir şey. İşin aslını bilmeyen bir kadın "yok boyu şu kadarmış, fındık fındık. kih kih kih" dediğinde bu yüzden agresifleşiyor erkekler. Çünkü ona inanıyor ve güveniyorlar. Kendini ifade etme kıtlığı olan bazı erkekler ise "Höööyt salarım 40 santimlik palayı üstünüze", "ne ufaklığı beeee, yat bi altıma da kaç santim olduğunu gör, inikken 5 kalkıkken 55" tadında yaklaşıyorlar. Kadınlar da haklı olarak bununla çok eğleniyorlar. Herifin tekinin çıkıp benimki 35 santiiim diye ortalıkta dolaşması, bir kadının onu maymun ettiğinin resmidir zaten. Düşmemesi lazım erkeklerin bu tongaya. Öncelikle kendi cinsel organlarına saygıdan...

Özgür özgür dedim ama özgür dediysem bir martı da değil tabii ki.
Teşbihte hata olmaz. Ben biraz köpek sahip ilişkisine benzetiyorum bir erkek ve cinsel organı arasındaki ilişkiyi. Ayrı bir karakter kendince ama sahibine göre kişniyor elbette. Köpeğin cinsi de çok önemli, onu da atlamamak lazım.

Şunu bilmek gerekir ki, kadınlar bu köpekleri tasmalamak isterler. Erkekler de özlerinde sadık olmak isterler ama bu köpeklerin hepsinin karakteri aynı değildir. Kimisi tasmayı sevmez.
Köpekleri aşırı severim. Benim de bir köpeğim var, gerçek köpekten bahsediyorum. (O yüzden hayvanseverler, ıyy iğrençsin miğrençsin yapmayın lütfen, sadece benzetme.

Alet boyutlarını hiç gözetmiyorum bu aşağıdaki benzetmeleri yazarken. Sadece karakteristik özellikler. Kaniş derken, küçük bir aletten değil, onun bir süs köpeği olmasından bahsediyorum.

Aletler ve Cinsleri

Pointer cinsi alet:
Birçok kişi dünyanın en iyi av köpeğinin o olduğunu söyler. (Çok rica ediyorum, kadınlara av gözüyle bakılmaz kadınlara kimse girmesin) Gösterilen hedefi gözünden kaçırmamak için fiziksel olarak çok iyi pozisyon alır. Tek başına takılabilir, bol bol antrenman yaparken görebilirsiniz onu, doğasında var çünkü. Daha toplanacak çok çiçek özü var kafasındaki erkeklerde olur.


Pointer

Alman Kurdu cinsi alet:
Sevgilisine "nispeten" sadık erkeklerde olduğunu düşündüğüm erkeklerde var olan alet tipi. Özünde çoban köpeği. Bir sürüyle başetmek ister. Ama sahibinin kontrolündedir. Bu cinsin arasından bazıları evlendikten hemen sonra Danua'ya dönüşür.

Danua cinsi alet:
Güçlü köpektir. Ancak sakindir. Görev bilinci vardır. İyi bir evliliği olan ve güzel karısına sadık adamlarda olduğunu düşündüğüm cinstir. Tasma erkektedir, ama erkek klasik kafalıdır. Kadının içi rahattır.

Rottweiler cinsi alet:
Sevgilisine bu konularda neredeyse hiç saygısı olmayan erkeklerin sahip olduğu alet cinsi. Fazlaca daldüz. Sevgilisini ve hatta çevresini hiç iplemeden daldüz hareket eder. Çevresi derken anne babası, arkadaşları, vs...

Kaniş cinsi alet:
Çok dominant bir kadınla evli erkeklerde olduğunu düşünürüm. Tasması karısındadır. Gel der gelir. (cidden boyutla alakası yok, yukarıda yaptığım boyut tarışmalarıyla ters düştüğüm düşünülmesin. En büyük alet sahibi bu kişi de olabilir bilemeyiz onu)

Pitbull cinsi alet:
Bu tip aletler o "Hööyt benimki 40 santim" diye dolaşan tiplerde olur. Ufak ama çok yırtıcı, zarar verebilir insanlığa. Onları pek kimse sevmez. Zevk almayı da, zevk vermeyi de bilmezler. Tasma erkektedir, ama elinden kaçırabilir.

Kurt:
Evcil değil. En çok görülen alet cinsi. Geçirilen bir kurt döneminin ardından yukarıdaki diğer cinslerden birine evrilir. Evrilmeyebilir de.

9 DIYECEGIM ODUR Kİ...:

werther dedi ki...

buara manuel takılıyoruz galiba,yok mu bi ilişki filan walla şaka yaaa

T.I dedi ki...

Demek istediğinize pek anlam veremedim.

Çünkü zaten anlattığım ilişkiler de çoğu zaman yaşadıklarımla eşzamanlı değil. Bi de mümkün olduğunca kendimi değil kendimden yola çıkarak gözlemlerimi uazıyorum. Yoksa kim ne yapsın benim şeyimin hikayelerini.

Manuel takılıyor muyum konusuna gelince. Ben Manuel de takılıyorum Emanuel de...

doyurucu bir cevap olmuştur umarım.
Özetle alakası yok buraya yazdıklarımın mevcut ilişki durumumla, onu da söylemeyeceğim zaten.

Sevgiler.

werther dedi ki...

"manuel de takılıyorum emanuel de" bu iyiydi kullanalım bunu,severek okuyorum saygılar

Wanted dedi ki...

manulek emanuel demişken :D
birde elizabeth var :)

VodviL dedi ki...

'manuel de emanuel de' ye çok güldüm
'bir de elizabeth var' a çatladım gülmekten :)

T.İ daha sık yaz bea

T.I dedi ki...

Çok teşekkür ederim. Sebebini bilmiyorum ama, garip bir şekilde pek sevdim bu işi. Daha önce pek bir şeyleri yazıya dökmüşlüğüm yoktur. Bu blog çaktırmadan bayağı bir vaktimi alıyor. Abartmayayım. Tabii ki öyle aşırı vaktimi almıyor ama benim biraz vaktim kısıtlı. Özeniyorum da açıkçası, zik gibi olsun istemiyorum. Aha yine "zik gibi" dedim bakın. Vaktim oldukça yazıyorum. Daha yazacak çook şey var, merak etmeyiniz. Valla mesela Margarita Reloaded yaşandı geçti, onu bile daha yazamadım.

Adsız dedi ki...

Bunlarda alınacak, gücenek bir durum yok; olsa olsa ders alınır lafını anlayamadım açıkçası. Limon gibiyse de, leğen gibiyse de neyin dersi bu. :)

Adsız dedi ki...

okurken çok güldüm.özellikle özgür cesur asi açılımına=)))
accaip beğendim we daha önce hiç bu şekilde algılamadığımı farkettim,bundan sonra daha bi farklı yaklaşıcam sanırım=))
eline sağlık

bettybluenun atakları dedi ki...

Aynen benim de kızlarla aramda konuştuğum böyle sınıflandırmalar var. Mesela boxer giyen erkeklerin daha büyük, slip giyenlerin daha çok organları olduğunu. Çok duygusal erkeklerin küçük pipileri olduğunu bu yüzden tek eşli olduklarını, çünkü kendilerine güvenmedikleri için eşlerine mecburiyetten sadık kaldıklarını düşünüyorum:))

 


TEHLİKELİ İLİŞKİLER © 2008. Design by: Pocket