Not: Yazıyı yazmaya sevgililer gününden bir hayli önce başlamıştım. Ancak yarım kalmıştı. Tamamlamak bugüne kısmetmiş. Daha iyi oldu; çünkü sevgililer günü öncesi her şey bir anda kalplere bürünüyor. Ben de işin o kısmını pek sevmiyorum. Şimdi sular daha durgun. Sevgililer günü konuşmöak için daha iyi ortam.
Bu Sevgililer Günü'ne bakış açımda iki temel nokta var.
1- Her şeyden öte, Sevgililer Günü'ne "Aaaa tamamaen romantizm üzerinden nemalanan bir para tuzağı" ya da "Kapitalizmin sahneye koyduğu son tragedya" filan gibi ağır laflar söyleyenlerle hemfikir değilim. Bunları diyen insanlar, "Alın verin ekonomiye can verin" reklamlarını n'iye eleştirmediler merak ederim. Bu işler böyle. Bu arada reklamı boşuna harcadılar "Alın verin" Sevgililer Günü için daha güzel bi konsept.
2- Bu güzel ekonomik, sosyal, cinsel ve tinsel günü sadece ve sadece kırmızı kalplerle ifade eden ve vatandaşın da böyle algılanmasını sağlayan romantikleri de Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın. Birinci maddedekilerle hemfikir değilim, bunlarla hiç hemfikir değilim. Romantiklerle zaten ne konuda hemfikirsin derseniz... Onda da haklısınız.
Sevgililer Günü güzeldir. Ama kime güzeldir. Onu konuşmak lazım. Bana göre Sevgililer Günü sevgilisi olmayanlara güzeldir. Çünkü sevgililer günü öncesi, bir ay öncesinden itibaren olan bölümden bahsediyorum, sevgilisi olmayan herkesin tüm antenleri açılır. Bu süper bir şey. Bunda aşağılık bir durum yok. Ne var yani, herkes bir sevgilisi olsun ister (çok istisnai bir durum yoksa). Sevgililer günü yarattığı hava ile en kaba tabiriyle işleri açar. İlişkiler trafiğini yoğunlaştırır. Bu kötü bir şeydir diyeniniz var mı? Sorarım size.
"Buna ihtiyaç mı var", "Artık bunu kollayan bir erkek zaten bitmiştir" filan dediğinizi duyar gibiyim. Hiç katılmıyorum. Zaten bunu kollayan kadın mı erkek mi onu da ayrıca tartışırım. Bunu zaten düşünmüyor erkekler. Bana sorarsanız kadınlar da düşünmüyor. Doğal bir süreç bu. Massai Mara bozkırlarında aslanlar ve timsahlar için işlerin en açık olduğu zaman aralığı, bizon sürülerinin nehirden geçiş yaptığı zaman aralığıdır. İlişkiler açısından nehirden geçiş mevsimi 14 şubat öncesidir. Hanımlar kızmayın. Teşbihte hata olmazmış. Ayrıca kimler aslan kimler bizon ona dair hiçbir şey söylemedim. Açıklıyorum. Erkekler aslan, kadınlar timsah, yeni ilişkilerse bizon.
Bence bir şekilde ilişkiler trafiğinin içinde olan insanlar için nispeten daha az önemli bir gün sevgililer günü. Ancak eminim bir sürü bu güne inanan insan, ilişkilerine bugün başlamışlardır, ilk cinsel deneyimlerini bugün yaşıyorlardır filan. Olayı buna indirgeceyecek kafa yapısında olmaları özünde bakınca kötü ama, hiç olmamamasından daha iyidir. Sevişmeyi öğütleyen bir gün sonuçta. Başka taraflara çekmemek lazım. İki cümle önceki sevişmeyi de eski Türk filmlerinde "sevişme" kelimesi gibi kullandım. Seks çağrışımlı olan değil. "Orhanla sevişiyoruz anne, en kısa zamanda beni babamdan istemeye gelecek."te olan. Ulan amma da mazbut bi' günümdeyim ben ya.
Ben kişisel olarak, Sevgililer Günü'nü hiç takmıyorum. O sırada beraber olduğum kadın çok çok önemsiyorsa elbette ki onu üzmem. Ancak çok çok önemsemezse de memnun olurum. Olay benim için bu kadar. Sevgililer Günü denen gün ortadan yok olup, onun yerine "Eski Sevgililer Günü" diye bir şey icadolsa, benim işime gelen gün o gün olurdu. Hayal ediyorum:
Eski Sevgililer Günü - 14 Temmuz (Şöyle bir yaz günü olsun, iddialı giyinsin kadınlar :))
Günün konsepti şöyle,
"Eski Sevgililer Günü
Eski sevgilinle buluş ve ona neler kaçırdığını göster!"
Herhalde kadınların bu hayatta gördüğümüz görebileceğimiz en bakımlı ve güzel oldukları günler bu günler olurdu. Kuaförlerin ve giyim mağazalarının ciroları Sevgililer Günü'nden fazla olmasın ben de bir şey bilmiyorum. Haa, sırf kadınlar değil, erkekler de hiç olmadıkları kadar yakışıklı olmaya, olmadıkları kadar cömert olmaya filan özen gösterirlerdi o gün herhalde.
Çok zevkli olurdu eski sevgiliyle bu tansiyonda bir gece geçirmek. Hatta belki konsept şöyle bile olabilir. Biriyle buluştun, hop diye bi saat sonra başka bi randevun var. Böyle hareketli bir gece, sürekli dönüyorsun ortamlarda. Ne güzel. Ama o zaman kesin şöyle bir şey olurdu.
Mesala o masadan kalkıyosun.
T.İ: Ah Sibelciğim az sonra senden 2 sonrakiyle buluşacağım, bayadır görmüyorum, adı Burcu. Gece de çok yoğun, beni bilirsin.
Sibel: Aaa, öyle mi T.İ, çok iyi oldu bu bak. ben de senle beraberken benim bi tane daha vardı, sen bilmezsin, adı Vedat. Onunla buluşacağım. Sen de beni bilirsin.
Olmaz şey mi? Bu hayatta her şey olur.
Öğrenciliğimde yaşadığım komik bir Sevgililer Günü anımı anlatacaktım. Yalan oldu. Yazarım onu da bir ara.
Hepinize mutlu Eski Sevgililer Günü.
Wind Walkers (2015)
9 yıl önce